ASBÜ Yab. Diller Fak. Dekan Yardımcısı / Çin Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Cansu KÖRKEM AKÇAY
- Sinoloji Dergisi
- May 20
- 5 min read
Öncelikle hem üniversitemizi hem bizleri daha yakından tanımak/tanıtmak amacıyla geldiğiniz için teşekkür ederim. Ben Asbü Yabancı Diller Fakültesi Dekan Yardımcısı/Çin Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Cansu Körkem Akçay. Sizlere elimden geldiğince hem Çin Dili ve Edebiyatı bölümümüzü hemde Çince Mütercim ve Tercümanlık Bölümümüz hakkında bilgiler sunacağım.
Asbü 2013-2014 kurulan bir devlet üniversitesi. Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü ise üniversitemizin ilk açılan bölümleri arasındaydı.
Fakülte bünyesinde Çin dili ve edebiyatı bölümünün yanında Mütercim ve Tercümanlık Bölümünün altında Çince Mütercim ve Tercümanlık Anabilim Dalı açıldı. Ki bu devlet üniversitelerinde, hatta özel üniversiteleri de katarsak, hem Çin Dili ve Edebiyatı olan hem de Çince Mütercim ve Tercümanlık Anabilim Dalı’nı bünyesinde bulunduran Türkiye'de ilk ve tek üniversite olacak. Çince Mütercim Tercümanlık Anabilim Dalı Başkanımız da Sn. Dr. Öğretim Üyesi Cihat Akbaş.

Ülkemizin Mütercim ve Tercümanlık mezunu yetişmiş insan kaynağı noktasındaki bu ihtiyacını karşılamak amacıyla açılan anabilim dalımız 2025 Eylül ayı itibariyle hazırlık sınıfı ile birlikte öğrenci alımına başlayacak. Gelecek sene de inşallah Çin Dili ve Edebiyatı bölümümüz de yine hazırlık eğitimi ile birlikte öğrenci alımı yapılması planlanmakta.
Asbü ailesine katılan her bir öğretim elemanı kendi alanlarındaki başarılarıyla da öne çıkıyor. Akademik kadrosunun çok iyi olduğunu naçizane düşünüyorum. Spesifik bir örnek vermek gerekirse fakültemizdeki Fransızca, İspanyolca, Arapça, Çince, Rusça, İngilizce vb tüm bölümlerimizdeki hocalarımızın neredeyse hepsi lisans üstü eğitimlerini ilgili ülkede tamamlamıştır. Ya da lisansüstü eğitimleri sırasında ilgili ülkelerde eğitimlerinin bir kısmını sürdürmüşlerdir.
Bunu nasıl okumalıyız? Hem dile hem kendi uzmanlık alanlarına hâkim hocalardan oluşan sağlam bir akademik kadromuz var diyebilirim.
Ben devletimizin sağladığı YLSY bursu ile doktoramı Çin’de, Şangay Üniversitesi'nde tamamladım. Doktorayı tamamladıktan sonra Asbü’ye dönerek görevime başladım. Yaklaşık bir sene sonra Cumhurbaşkanımızın takdiriyle Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçiliğine "Kurucu Eğitim Müşaviri" olarak atandım. Büyükelçiliğimizde daha önce eğitim müşaviri yoktu. O yüzden üç yıl diplomatlık tecrübesiyle bu değerli görevi ifa ettim. Eğitim müşavirliğinde sadece öğrencilerle değil, aynı zamanda akademisyenlerin ve üniversitelerin anlaşması noktasında da çok güzel tecrübelerim oldu. Lisans eğitimi sırasında Çinde kaldığım süreyi de sayarsak yaklaşık on yıllık bir Çin tecrübesi edindim. Bu noktada da ASBÜ bizlerin sahadaki tecrübelerini üniversiteye yansıtması açısından hem üniversitenin hocaları olarak hem de öğrencilerimize burs ve değişim imkanlarının sağlanması açısından biraz daha geniş bir yelpaze sunmuş oldu.
“Öğrencilerimizle sürekli iletişim halindeyiz. Mesai kavramımız yok. Onlar da bunu biliyorlar.”
SD: Biraz bölüm kadrosundan ve fırsatlarından bahsedelim isterim. Burs ve değişim imkanlarından söz etmiştiniz örne- ğin. Bunları birazcık genişletebilir misiniz?
Biraz önce ifade ettiğim gibi fakültemizde Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü ve Çince Mütercim ve Tercümanlık Anabilim Dalımız var.
Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü Bölüm Başkanıyım. Bölümümüzde Dr. Öğretim Üyesi Mukkades Koç hocamız var. Lisansüstü çalışmalarını DTCF de tamamladı. Doktora zamanındayken Çin’de çalışmalarına devam etti. Bölümümüzde aynı zamanda Öğretim Görevlisi Ayşe Öztürk hocamız da var. Şuan doktorasını DTFC Sinoloji Anabilim Dalında yapıyor. Hocamızın yükseklisansı Çin’den. Böylece Çin Dili ve Edebiyatı olarak toplam 3 hocayız.
Çince Mütercim ve Tercümanlık Anabilim Dalı Başkanımız Dr. Öğretim Üyesi Cihat Akbaş. Kendisi yükseklisans ve doktorasını Çin’de tamamladı. Birde Araştırma Görevlisi Ilgın Bilgen hocamız var. Hem bölümümüzün hem anabilim dalımızın akademik kadrosunu arttırmaya devam edeceğiz.
Bunun yanı sıra Chuanyi Lei ve Nien Tzu Yu iki yabancı hocamız da var. Her iki hocamızında Türkçeleri çok iyi. Lei hocamız yaklaşık 10 yıldır Türkiye’de yaşıyor.
Böylece 5 Türk hoca, 2 tane de yabancı hocamız var. 7 öğretim elemanı henüz daha öğrenci alımı olmamış bölüm/anabilimdalı için çok fazla olarak düşünülebilir. İşte bu Asbü’nün Türkiye de ilk ve tek Yabancı Diller Fakültesine vermiş olduğu önemin sahada karşılık bulmasıdır. Bu konuda üniversitemize teşekkürü bir borç bilirim.
Üniversitemizin Sichuan Üniversitesi ve Zhejiang Yuexiu Yabancı Diller Üniversitesi de dahil olmak üzere 7 üniversite ile anlaşması var. 2024'te iki anlaşma imzaladık. Bölüm açık olmamasına rağmen. 2026 için Pekin Dil Kültür Üniversitesi, Shanghai Üniversitesi, Zhejiang Üniversitesi ve Nanjing Üniversitesi ve Tianjin Üniversitesi. Bu beş üniversiteyle yazışmalarımız sürüyor.
SD: Bu anlaşmalar sadece bir seneyle mi sınırlı olacak? Dil kursu gibi mi ya da?
Biz eğitim işbirliği anlaşması yaptık: İçeriğini hazırlarken bir süre sınırı koymadık. Karşı taraftan böyle bir talep gelmediği sürece yaptığımız anlaşmalara süre sınırı koymuyoruz. Bu ne demek? Uzun vadeli olduğu anlamına geliyor. Biz öğrencilerimizin kaderini kendi çabalarına bırakmak istemiyoruz. Öğrencilerimize desteğimiz ve kapımız her zaman açık.
O yüzden de bizim bölümümüzün şöyle bir avantaj sağlama- sını planlıyoruz; Üniversitenin 3. Sınıfını anlaşmalı olduğumuz üniversitelerden birine (Öğrencinin tercihine sunularak) %100 burslu gönderilsin. Orada 3. sınıfını okuyacak ve orada aldığı derslerin tamamı sayılarak ve alttan herhangi bir ders kalmadan 4. sınıftan devam edecek. Öğrenci mezun olduğunda öğrendiği dili kullanan ülkede bulunmuş olacak. Bu tecrübe ona hem özgüven hem alanına hakimiyet sağlayacak. Bunlar tabiki arzu ettiğimiz şeyler. İnşallah planlarımızı hayata geçirip öğrencilerimize en güzel şeyleri sunabiliriz.
SD: Bütün sınıf mı dediniz?
Bütün sınıf, evet. Gitmek isteyen herkes demek daha doğru olur sanırım. Öğrencimiz eğitim aldıktan sonra herhangi bir “Sen orada o dersi almışsın ama bizim böyle bir dersimiz yok.” ya da “Bizim bu dersimizi almamışsın.” gibi kaygılar yaşamadan, 3. sınıfta Çin’de aldığı dersleri Türkiye’de de saydırabilsin istiyoruz. Bu bence öğrencilere sunulabilecek en güzel şeylerden bir tanesi.
Öğrencilerin maddi imkanlarını sorgulamadan, bu anlaşmalar kapsamında öğrencileri tüm anlamda burslandırmak suretiyle gönderme gibi bir hedefimiz var. Öyle olursa tabii ki Çinli öğrenciler de buraya değişim noktasında gelirler, biz de burada onları eğitiriz.
Ondan sonra dönüşümlü olarak, bir sene örnek veriyorum Tianjin’e giderler, öbür sene Sichuan'a giderler, öbür sene Beijing'e giderler.
SD: Farklılık da çok güzel olmuş.
Sadece tek tip üniversiteyle anlaşma değil. Üniversite anlaşma- larını sürekli yenileyerek ve çeşitlendirerek devam ediyoruz.
Açıkçası biz bölümümüzün ders içeriği, ders müfredatının zen- ginleşmesi noktasında zaten hazırlığımızı yapıp YÖK’e teslim ettik. O noktada zaten bir sıkıntı yaşamıyoruz. Müfredatımız, ders içeriğimiz de zaten çok zengin.
Bazılarının ailesinin özel durumları olabiliyor ya da farklı çeşitli sebeplerden Çin’e gidemiyor ya da mezun olduktan sonra da Çin'e gitmek gibi bir planı olamıyor, istese de olamıyor. Biz o noktada istiyoruz ki mezun olduktan sonra Çincesi kendi içinde yeterli olsun ve bir daha gitmeye ihtiyaç duymasın.
SD: Pişmanlığa yer yok diyorsunuz.
İmkanlar dahilinde pişmanlık yaşamamaları için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Evet çok yeni bir üniversiteyiz ama dediğim gibi gerek imkanları gerek kampüsü –bu arada kampüsümüzü görüyorsunuz şehrin merkezinde ve neredeyse tüm binalarımız tarihi binalar– gerekse akademik kadrosu çok hızlı büyüyen gelişen bir üniversite. O yüzden bence öğrencilerin üniversitemizi tercih etme noktasında bir pişmanlık yaşayacağını sanmıyorum.
Diyorsunuz ki bu bölüm nereden nereye gelmiş? Demek ki burada potansiyel var. Önemli olan bence bölümün potansiyelini yansıtabilmesi. Bu da neyle mümkün oluyor? Öğretim elemanları ile oluyor imkanları ile oluyor öğrencilere sunduğu avantajlarla mümkün oluyor.
SD: Bu imkan konusunda şunu da soracağım: Bölümün çift ana dal ya da yan dal imkanları nasıl olacak?
Bizim diğer bölümlerde olduğu gibi bizim kendi üniversitemiz- de de hem ÇAP hem yandal imkanlarımız var. Hatta formasyon imkanımız da var.
SD: Müfredat hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Müfredatımız Mütercim ve Tercümanlık için hazırlandı. Mezun olan bir öğrencinin başvurabileceği tüm alan bilgilerini de ayrıca ders olarak eklediğimiz zengin bir içeriğe sahip.
SD: Peki bölüm açılacağı zaman topluluk ya da faaliyetleri hakkında bir plan var mı? Yoksa öğrenciler açarsa destekleriz mi diyorsunuz?
Şu an Üniversitemizin Yabancı Diller Öğrenci Topluluğu zaten var. Bende topluluk danışmanıyım. Bölüm öğrencilerimiz olduğunda eminim onlarda bir topluluk oluşturmak isteyeceklerdir. Toplulukla birlikte planlamalar yapmayı seviyorum. Öğrencilerle ortak konularda birşeyler yapmak bence her hocanın sevdiği bir şey olsa gerek.
SD: Peki hocam, bölüm tezde bitirme mi yoksa tezsiz bitirme mi?
Tez bitirme olacak. Bunun dışında Çin Dili ve Edebiyatı için staj düşüncemiz oldu. Huawei, Xiaomi, Türkiye'deki büyük şirketlere staj talebiyle gidildiğinde imkan sunuluyor ama onun bazı karmaşık prosedürü var maalesef. Bunun için önümüzde üç dört sene daha var. En iyisi en faydalısı hangisi ise onda mutlaka karar kılınır.
“Aslında tek gayemiz bir öğrencinin Asbü’den mezun olduğunda ‘iyi ki’ demesi. Tek derdimiz bu...”
Comments